Zihinsel Tekniklerle Stresle Başa Çıkma


Stres, hayatımıza iki kaynaktan yansır. Bunlardan biri kendi içimizde oluşturduğumuz, diğeri de dışımızda gelişen olumsuz durumlardır. İçten kaynaklanan stres, olaylarla ilgili değerlendirmelerimizin ve hayata bakış biçiminizin sonucudur.

Etrafınızdaki birçok şey ilgi alanınız, ancak bunların sadece bir kısmı etki alanınızdır. Elinde oltası olan bu adamın etki alanı kıyıdaki balıklardır. Gölün derinliklerinde yüzen balıklar ise ilgi alanıdır. Bu adam, etki alanına odaklandığı için stresten uzak. Siz de hayatınızdaki etki alanlarınıza odaklandığınız zaman daha huzurlu olabilirsiniz.

Stres yaratan durumları değiştirmek bazen elinizdedir. Uçurumun ucunda ipe asılı kalmış bu “çaresiz” adam bile durumu değiştirebilir! Bu nedenle öncelikle durumu değiştirip değiştiremediğinize bir bakın. Eğer mümkünse, derhal durumu değiştirmek için harekete geçin.

Durumu değiştiremediğiniz zamanlarda ise yorumunuzu değiştirmeyi deneyin. Karısının yeterince güzel olmadığını düşünen bu adam için hayat zindana dönebilir. Bunun yerine karısının başka güzel yönlerine odaklanmak onun olaya bakış açısını, dolayısıyla yorumunu olumlu olarak değiştirmesini sağlar. Kötümser yorumlarla gerçeklikten tamamen uzaklaşan insanların aksine, size stres veren olaylarla ilgili olumlu yorum yapmayı deneyin. Böylelikle stresinizin biraz daha azaldığını göreceksiniz.

Yaklaşım biçiminizin yapıcı olup olmadığını, kendinize şu soruları sorarak anlayabilirsiniz:
Bu yaklaşımım;
  • Problemi çözmede fayda sağlar mı?
  • Başkaları tarafından da mantıklı görülür mü?
  • İnsan ilişkilerimi olumlu etkiler mi?
  • Kısa ve uzun dönemli amaçlarıma katkı sağlar mı?
  • İç huzurumu korumaya yardımcı olur mu?

Gelin tüm bu soruları, parasızlığından yakınan bir gencin bulduğu çözüm üstünden inceleyelim.
  • Yaşadığı stresin kaynağı parasızlık olan bu genç, işe girip çalışırsam para kazanabilirim diye düşünerek problemin çözümü için bir adım atmış oldu.
  • Başkaları tarafından da mantıklı görülür mü? Sorusuna olumlu cevap verebilmek için mahallenin abisi, Ali Abi’ye danıştı. Ali Abi’nin olaya bakış açısı ve problemin çözümüyle ilgili yaklaşımı kendisininkiyle aynıydı. Bu sorunun sağlıklı cevabını alabilmek için ayna karşısında kendinize konuyu anlatabilir veya güvendiğiniz bir iki kişinin fikrini alabilirsiniz.
  • Bu genç, bulduğu çözümle mahalledeki güzel kızların dikkatini çekti. Yaklaşım biçimi çatışma ve sürtüşme yaratmamış, aksine insanlarla ilişkilerini olumlu yönde etkilemiş.
  • Gencin, kısa dönemli amacı olan, cebini doldurmanın yanı sıra gelecek planları arasındaki aile kurma fikrine de katkıda bulunulmuş.
  • Sonuçta gencimiz onu strese sokan durumla ilgili bulduğu çözüm ve yaklaşım biçimi sayesinde iç huzuruna katkı sağlamış.

Sizler de yaklaşım biçiminizi geliştirirken bu 5 yöntemi bir kontrol listesi olarak kullanabilirsiniz. Tabii ki, hikâyedeki genç gibi her sorunuzun cevabı kusursuz bir şekilde olumlu olmayabilir ama en az 3 soruyu olumlu cevaplarsanız doğru bir yaklaşım biçimi geliştirebilmişsiniz demektir.
Bu yöntem sayesinde, yaşadıklarınızı olumlu ya da en azından size gerginlik vermeyecek şekilde yorumlayabilir ve doğru çözüme kavuşturabilirsiniz.

Tüm bu anlatılanları yapmak bazen mümkün değildir. Manevi değeri olan antika vazonuz kırılmış. Evet, bu durumun telafisi yoktur ancak kendinizi bununla strese sokmak yerine durumu nötr bir duyguyla karşılayarak stresinizi azaltabilirsiniz.

İnadım inat”, “pire için yorgan yakarım”, “kızdım mı gözüm dünyayı görmez”, “bir kalemde silerim” gibi yaklaşımlardan uzak durun. Kızgınlığın içinizde birikmesine sebep olan bu tarz yaklaşımlar, hem size stres verir hem de işlerinizi daha da çıkmaza sokar.

Birçok iletişim kazası stres yaratır. Böyle durumlarda, karşınızdaki kişiye, durumun size olan etkisini uygun, yapıcı bir dille söyleyerek, amaca yönelik iletişim başlatabilirsiniz. Unutmayın, tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır.

Diğer bir iletişim kazası ise empatiden uzak davranışlar sonucunda oluşur. Böyle durumlarda karşınızdaki insanları anlamaya ve onu anladığınızı hissettirmeye çalışın. Ancak bu şekilde onun stres düzeyinin azalmasına destek olabilirsiniz. Karşınızdaki bazen, strese yenilmiş sizi kendi dertleriyle teselli etmeye çalışırken hem sizin stres düzeyini artırıyor hem de durduk yere kendisini strese sokuyor.

Kıssadan hisse; stressiz bir hayat yoktur. Stresin etkilerinden zarar görmediğiniz, fayda sağladığınız bir hayat vardır. Bunu başarabilmek için öğrendiklerinizi sadece bir araç olarak görmemeli, alışkanlık ve hayat felsefesi haline getirmelisiniz.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bayram Düşünceleri

Bir Kurban Daha Sensiz...

Ankara Yazı: Veda Mektubu ve 12 Eylül