İnsan bu hayatta yolcu...


YOLLARDA BULURUM SENİ
TAKVİMLERDEN ÇALARIM SENİ...

Yoldur insanı bir yere götüren.
Yoldur insanın niyetini belli eden.
Yol insan için bazen araçtır, bazen amaç.

Araçtır çünkü, amacı için onu kullanır. Gideceği güzergahı 'yol' gösteriyordur. Bunun dışında yoldakilerin bir önemi yoktur. Sağından solundan geçip giden farklılıkları görmek gibi bir niyeti yoktur. Sadece amacı gideceği yere varmaktır. 'Yol'u ezip geçer. İnsan unutmuştur, halbuki gideceği yere yoldur götüren. Ulaşmak istediklerine yol ulaştırmıştır. Hiç mi yoktur yola, yoldakilere vefa. Vefa semtine gitmek için bile yol gerekirdi. Dağ ne kadar yüce olsa bile üstünden ancak yol aşardı.

Amaçtır çünkü, insan için herşey yoldur. Onsuz yapamayacağını düşünür. Herşey anlıktır. Vardığında karşılaştıklarının bir önemi yoktur. Yolun sonuna geldiğini ancak gidecek takati kalmayınca anlar.

Yol amaç olmamalı, araç da olmamalı, o zaman insan için yol ne olmalı? Bu sorunun cevabını Mevlana şu şekilde veriyor:

Bir yol varsa hakikate varan,
Bir yolcu lazım kendini arayan
Bir hancı varsa yolcuları ağırlayan,
Bir aşk lazım yola koyduran.


Yol hakikate varmalı, yolcu kendini aramalı, yolda bir hancı olmalı, yola koyduran bir aşk olmalı. Şu doğumla başlayan hayat yolunun sonunda hakikate varmak istersen kendini bulmalısın. Bunun için hancıya sormalısın, beni bu yola koyduran aşk nedir diye.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bayram Düşünceleri

Bir Kurban Daha Sensiz...

Ankara Yazı: Veda Mektubu ve 12 Eylül